Ayın altında kağnılar gidiyordu. Kağnılar gidiyordu Akşehir üstünden Afyon’a doğru. Toprak öyle bitip tükenmez, dağlar öyle uzakta, sanki gidenler hiçbir zaman hiçbir menzile erişemeyecekti. Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle Ve onlar ayın altında dönen ilk tekerlekti. Ayın altında öküzler başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi ufacık, kısacıktılar ve pırıltılar vardı hasta, kırık boynuzlarında ve ayakları altından akan toprak toprak ve topraktı. Gece aydınlık ve sıcak ve kağnılarda tahta yataklarında koyu mavi humbaralar çırılçıplaktı. Ve kadınlar birbirlerinden gizleyerek bakıyorlardı ayın altında geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine. Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve karasabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız şimdi ayın altında kağnıların ve hartuçların peşinde harman yerine kehriban başaklı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı, aynı yorgun alışkanlık içindeydiler. Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde ince boyunlu çocuklar uyuyordu. Ve ayın altında kağnılar yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.
Spor'u yakindan takip etmeyenleriniz olabilir. Onun icin olanlari kisaca size özetleyeyim. Galatasaray Basketbol Takimi sezon öncesi Avrupa'ya özel bir turnuvaya gidiyor. Cemal Nalga adli bir oyuncusu 5 mac cezali. Bu turnuvada sahada yer aliyor, ama takim arkadasinin formasiyla oynuyor. Türkiye Basketbol Federasyonuna ise macta oynamamis gibi gosteriliyor. Boylece Cemal Nalga sezona hem hazir giriyor, hem de cezasini cekmekten kurtuluyor. Asagilik bir kurnazlik örnegi. Türkiye'nin en büyük camialarindan birine, kendini Galatasaray Lisesi gelenegine adamis bir camiaya yakismayan, bu yuzden beni cok uzen bir kurnazlik hem de. Galatasaray Klübü kendi icinde hemen cezalari veriyor. Sira Basketbol Federasyonuna geliyor. Disiplin talimatnamesinde ACIK ACIK yaziyor: Basketbol Federasyonunu kandiran takim lig dusurulur. Su an linki bulamiyorum, ama acik acik yaziyor bu. Eyyamci Federasyon ne yapiyor? Lig dusurmuyor, ama lig dusurmeye es deger bir ceza veriyor. Cemal Nalga'nin ...
Functional MRI is one of the coolest scientific devices ever developed. With it the scientists are able to monitor which parts of the brain are activated, when individuals are involved in different activities. From dancing to taking decisions the functional MRI has revolutionized our understanding of many fundamental human activities. As Helen Fisher put it, the most passionate human activity, the romantic love is one of the latest to be investigated in functional MRI. According to their results, love activates the reward/punishment mechanisms, along with risk taking and strategic game playing parts of the brain. Unlike people who can leave in a split second, the activity in those areas continue even 15 months after separation. Also, people who claim to be in love after 25 years still have those regions active! Lastly, the same reward region is activated in a cocaine high! Here is a 15 minute video of Helen Fisher's talk, which is definitely worth watching! Helen Fisher: The Brain ...
I guess I won't be wrong if I say that Bob Dylan's artistic output is perhaps one of the largest in the contemporary music history. Thus one shouldn't be surprised to find interesting Dylan selections such as "Favorite Dylan Songs Starting with C" in the Internet. His website ( link to the website ), which has an incredible list of his songs, might give you an idea of about the sheer volume of his output. So from time to time I discover new favorites out of this collection. The song Series of Dreams is a voyage through well you know what, in which Dylan has no intention of telling anything specific, but just wants to paint the walls of a long and winding cave with the images. This beautiful song did not make it to any albums. I first heard it on his Greatest Hits collection a month or so ago, and was struck by it. Recently I came across an alternate version in his latest Bootleg Series Releases Tell Tale Signs. I have to say the alternate version is even be...
Comments
Kağnılar gidiyordu Akşehir üstünden Afyon’a doğru.
Toprak öyle bitip tükenmez,
dağlar öyle uzakta,
sanki gidenler hiçbir zaman
hiçbir menzile erişemeyecekti.
Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle
Ve onlar
ayın altında dönen ilk tekerlekti.
Ayın altında öküzler
başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi
ufacık, kısacıktılar
ve pırıltılar vardı hasta, kırık boynuzlarında
ve ayakları altından akan
toprak
toprak
ve topraktı.
Gece aydınlık ve sıcak ve kağnılarda tahta yataklarında
koyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.
Ve kadınlar
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve karasabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız
şimdi ayın altında
kağnıların ve hartuçların peşinde
harman yerine kehriban başaklı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı,
aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde
ince boyunlu çocuklar uyuyordu.
Ve ayın altında kağnılar
yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.
Nazim Hikmet