Ayın altında kağnılar gidiyordu. Kağnılar gidiyordu Akşehir üstünden Afyon’a doğru. Toprak öyle bitip tükenmez, dağlar öyle uzakta, sanki gidenler hiçbir zaman hiçbir menzile erişemeyecekti. Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle Ve onlar ayın altında dönen ilk tekerlekti. Ayın altında öküzler başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi ufacık, kısacıktılar ve pırıltılar vardı hasta, kırık boynuzlarında ve ayakları altından akan toprak toprak ve topraktı. Gece aydınlık ve sıcak ve kağnılarda tahta yataklarında koyu mavi humbaralar çırılçıplaktı. Ve kadınlar birbirlerinden gizleyerek bakıyorlardı ayın altında geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine. Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve karasabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız şimdi ayın altında kağnıların ve hartuçların peşinde harman yerine kehriban başaklı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı, aynı yorgun alışkanlık içindeydiler. Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde ince boyunlu çocuklar uyuyordu. Ve ayın altında kağnılar yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.
Spor'u yakindan takip etmeyenleriniz olabilir. Onun icin olanlari kisaca size özetleyeyim. Galatasaray Basketbol Takimi sezon öncesi Avrupa'ya özel bir turnuvaya gidiyor. Cemal Nalga adli bir oyuncusu 5 mac cezali. Bu turnuvada sahada yer aliyor, ama takim arkadasinin formasiyla oynuyor. Türkiye Basketbol Federasyonuna ise macta oynamamis gibi gosteriliyor. Boylece Cemal Nalga sezona hem hazir giriyor, hem de cezasini cekmekten kurtuluyor. Asagilik bir kurnazlik örnegi. Türkiye'nin en büyük camialarindan birine, kendini Galatasaray Lisesi gelenegine adamis bir camiaya yakismayan, bu yuzden beni cok uzen bir kurnazlik hem de. Galatasaray Klübü kendi icinde hemen cezalari veriyor. Sira Basketbol Federasyonuna geliyor. Disiplin talimatnamesinde ACIK ACIK yaziyor: Basketbol Federasyonunu kandiran takim lig dusurulur. Su an linki bulamiyorum, ama acik acik yaziyor bu. Eyyamci Federasyon ne yapiyor? Lig dusurmuyor, ama lig dusurmeye es deger bir ceza veriyor. Cemal Nalga'nin
Things started out bad right from the start. I missed the bus, which cost me 20 minutes under the rain. Then I went in the gym, only to notice that I've forgotten my sport socks at home. I had to go back to the locker room three times because I forgot my magazine, towel and water bottle respectively. It was clear I had no concentration or motivation whatsoever. I stepped on the bike and could only manage 10 minutes. I tried my luck at the weight room, did some abs but I was just not in the mood. So I gave up, went back home and watched two episodes of Battlestar Galactica. I can't get enough of the series, I need a game to go with it. Here is the opening scene which excites me every time: I'll go today instead. I am pretty motivated. Besides, it's a great way to spend the Valantine's Day. (*)Bu kliseyi dillendirmeden duramayacagim "Sevgililerimizi yalniz sevgililer gununde degil, hergun hatirlamaliyiz."
That the world is screwed should not be news for you. People are dying of hunger in Somalia, riots break out in London, political fringe groups in the USA set the agenda for the whole wide world and the we-know-it-all politicans in Europe are driving the contient to bankrupcy. People are looking for safeheavens. If there is a safeheaven, speaking financially, it must be Apple Inc. You've probably read already, that it has more cash than the American government. Yet, even with Apple there is something that is not right... When I was coding for a research project back in the old days of my PHD, we were working with a modified Mobile IP stack. Not only the code itself was in development phase, but also we were modifying the code here and there to match our needs. For sometime we observed a weird phenomenon. Everything worked fine as long as there was some traffic between the clients and the server. As soon as the traffic died out, we had to restart everything from scracth. As i
Comments
Kağnılar gidiyordu Akşehir üstünden Afyon’a doğru.
Toprak öyle bitip tükenmez,
dağlar öyle uzakta,
sanki gidenler hiçbir zaman
hiçbir menzile erişemeyecekti.
Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle
Ve onlar
ayın altında dönen ilk tekerlekti.
Ayın altında öküzler
başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi
ufacık, kısacıktılar
ve pırıltılar vardı hasta, kırık boynuzlarında
ve ayakları altından akan
toprak
toprak
ve topraktı.
Gece aydınlık ve sıcak ve kağnılarda tahta yataklarında
koyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.
Ve kadınlar
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve karasabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız
şimdi ayın altında
kağnıların ve hartuçların peşinde
harman yerine kehriban başaklı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı,
aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
Ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde
ince boyunlu çocuklar uyuyordu.
Ve ayın altında kağnılar
yürüyordu Akşehir üzerinden Afyon`a doğru.
Nazim Hikmet