Posts

Showing posts from January, 2015

Plastik Kızak - Uğur Mumcu'nun Ardından

Image
11 yaşımda sömestr tatilini teyzemlerin bir başka suikast kurbanı Kennedy'nin ismini taşıyan cadde üzerindeki evlerinde geçiriyordum. Hava karlıydı ya da kar başladı başlayacaktı. İçimdeki kar sevgisi nedeniyle çok heyecanlıydım. Televizyon açıktı. Anneanne'min telefonda annem ile konuştuktan sonra dikkatimizin oraya çevrildiğini hatırlıyorum. O yıllara kadar aile masalarında dönen politika tartışmalarınını ne demek olduğunu pek idrak edememiştim doğal olarak. Televizyonda beliren yanmış arabanın, kara bulutların birkaç kilometre ötemde, yaşadığım ülkenin ve benim geleceğim için gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışan bir gazetecinin mezarı olduğunu anlamam bir kaç senemi aldı. Yıllar sonra babalarını o lanet günde kaybeden çocukların yazılarını okumaya, öldürülen o gazetecinin kendinden sonraya yalnızca kitaplar ve yazılar değil, pırıl pırıl çocuklar bıraktığını da fark etmeye başladım. Kaderlerimizin kesiştiği o kara gün hiç olmamış olsa, belki de Seğmenler parkında bera

Vurdular garibanı...

Image
2007 yılında Berlin'de, Anadolu'yu binlerce yıllık vatandaşlarından ayıran siyasi iktidarın ele başlarından birnin - Mehmed Talat- , o halkın canı yanmış bir üyesince - Soğomon Tehliryan - vurulduğu sokağa - Hardenbergstrasse - bakan bir pencere önünde almıştım kardeşim(iz) Hrant'ın kalleşçe vurulduğu haberini. Kalbime derin bir sızı, kafama da "vurdular garibanı..." sözü saplandı. 8 senedir çıkmıyor aklımdan ve kalbimden bu cümle ve sızı

Midnight Blues

Image
Just one midnight feeling: Detail from Villa Romana del Casale ( link ) So we go inside and we gravely read the stones all those people all those lives where are they now? With the loves and hates and passions just like mine they were born And then they lived and then they died seems so unfair and I want to cry

Hiçbir yerde güvende olamamak

23 yaşına kadar sorgulamadan yetiştiğim kültürün tanıdığı Tanrı'ya inanıyordum. 2006 yılında okuduğum ülkede gerçekleşen muazzam derecede korkunç bir olay ( https://en.wikipedia.org/wiki/Amish_school_shooting )  sonrası Teodezik bir sarmala yakalanıp, - Tanrı'nın varlığında kötülüğü nedenselleştirme sorunsalı ( https://en.wikipedia.org/wiki/Theodicy )- tektanrılı, çok tanrılı, tanrısız dinleri araştırma gereği hissettim. Üzerine yazılar yazdığım Battlestar Galactica dizisinin gerçekçi kurgusundan etkilenerek şu soruyu sordum: tanrı'nın tek olduğunu kim söylüyor? Bu soruya beni tatmin eden tek cevap olarak: "tek tanrı olduğunu iddiaa eden tanrının kendisi" cevabını bulabildiğim için tanrı ya da tanrıları kişisel metafizik açıklamalarımın dışına çıkardım. O yıllarda pek bir ün kazanan "Yeni Ateizm" dalgasına bir ara kapılarak dinleri insan tarihinde kötücül bir araç olarak görsem de, son yıllarda özellikle Kirkegaard ve Nietzsche arasındaki bağ ile ilg

Büyümez ölü çocuklar - İyi Ki Doğdun Berkin

Hiroshima'da saçları yana yana ölen küçük kız çocukları için Nazım Hikmet Küçük Kız şiirini. Bugün doğumgününü kutlayamayan Berkin için de yazmış olabilirdi pek ala. Çünkü -benim de sizin de içinde olduğunuz- bu düzen, çocuk cesetleri üzerine kurulu lanet bir düzen. İstanbul'da öleli oluyor bir yıl kadar. 15 yaşında bir oğlanım, büyümez ölü çocuklar.