Cocuklarini Koru(ya)mayan Bir Toplum Ve Cumhuriyet Bayrami
Toplumlarin ahlak kurallarini karsilastirmak, 21 yuzyilin sonunda esen Pop Post-modernizm'i yuzunden nedense kültürel Emperyalizm ile es tutulur oldu. Tek bir ahlaki dogru olup olmadigini bilmesem de ahlaki normlarin en azindan birbirleriyle karsilastirilabilir ve "daha" dogru olarak nitelendirilebilir oldugunu dusunuyorum. Sam Harris'in dedigi gibi, ahlaki degerler yemek gibidir, "daha iyi yemek" kavrami olmasa da yiyecek ve zehir arasinda bir fark vardir.
Toplumlar belli ahlaki normlari paylasan insanlarin kurdugu birliklerdir, ve toplumlarin basarisi, kanimca bu ahlaki normlarin görece basarilari ile olculmelidir.
Ahlaki zehir/yiyecek ayraci olarak hangi kriterin kullanilacagi halen süregelen felsefi bir tartisma konusu, sadece kendi nacizane gorusumu belirtmekle yetinmem gerekli. Kanimca ahlaki bir kuralin ya da kurallar bütününün degeri, dogamiz ve toplumsal kosullar sonucu ortaya cikan güc dengesizliklerinde, bu dengesizliklerde guclu olanin gucsuz olani suistimal etmesini engellemedeki basarisi ile olculur.
Bir toplumdaki en korunasi varliklar dogalari geregi cocuklar, ve toplumsal yapimiz geregi de kiz cocuklaridir. Dolayisiyla kiz cocuklarina suistimallerine karsi verdigimiz koruma toplumumuzun basarisini olcmede en onemli kriterdir. Birkac haftadir bu konuda cok uzen haberler okuyorum.
Cok ovundugumuz toplumsal ahlakimiz sonucu, 15 yasindaki Fatma kendinden 10 yas buyuk birisiyle kendi istegi disinda evlendirildi. "Namus"'u bir zarda arayan bu erkek ve ailesi bakire olmadigini iddia ettikleri Fatma'yi anne evine gonderdi. Bakire oldugunu iddia eden Fatma intihar etti. Intihar etmese de belki de aile "namusu"nu temizlemek icin oldurulecekti. Otopside bakire oldugu ortaya cikti.
Toplumun ahlaki degerlerini kanunlar ile uygulamaya calisan kanun yapicilar ve uygulayicilar tecavuz edilen kadinla evlenilmesi durumunda vatandas magdur olmasin diye cezanin kaldirilmasini onerdiler.
14 yasinda bir kiza babasina is bulma vaadiyle cinsel organini oksatip oynattigi, kendi organiyla oynatttigi iddia edilen 74 yasindaki adamin, "TÜRKIYE CUMHURIYETI ADLI TIP KURUMU"'nun aldigi, "kiz ruhsal ve bedeni olarak zarar gormemistir" karari ile tutukluluk hali sona erdirildi. "Hukuk"'a tecavuz edildi. Kararin kendisinin insanlik disiliginin yaninda su soru akillara geldi: Cinayete tesebbus eden biri basarisiz olursa serbest mi kalmali?
Iste bu haberler isiginda dünya tarihinin en vizyoner kisiliklerinden Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülügünde tüm Türk toplumu olarak kurdugumuz Cumhuriyet'imizin 85. Yas Günü'nu buruk bir ruh haliyle kutlarim. Ne yazik ki Cumhuriyet'imiz basarisiz durumdadir.
ek: Sinir ile yazdigim iletimdeki hatalari duzelten Nuri ve Yigit'e tesekkur ederim.
Toplumlar belli ahlaki normlari paylasan insanlarin kurdugu birliklerdir, ve toplumlarin basarisi, kanimca bu ahlaki normlarin görece basarilari ile olculmelidir.
Ahlaki zehir/yiyecek ayraci olarak hangi kriterin kullanilacagi halen süregelen felsefi bir tartisma konusu, sadece kendi nacizane gorusumu belirtmekle yetinmem gerekli. Kanimca ahlaki bir kuralin ya da kurallar bütününün degeri, dogamiz ve toplumsal kosullar sonucu ortaya cikan güc dengesizliklerinde, bu dengesizliklerde guclu olanin gucsuz olani suistimal etmesini engellemedeki basarisi ile olculur.
Bir toplumdaki en korunasi varliklar dogalari geregi cocuklar, ve toplumsal yapimiz geregi de kiz cocuklaridir. Dolayisiyla kiz cocuklarina suistimallerine karsi verdigimiz koruma toplumumuzun basarisini olcmede en onemli kriterdir. Birkac haftadir bu konuda cok uzen haberler okuyorum.
Cok ovundugumuz toplumsal ahlakimiz sonucu, 15 yasindaki Fatma kendinden 10 yas buyuk birisiyle kendi istegi disinda evlendirildi. "Namus"'u bir zarda arayan bu erkek ve ailesi bakire olmadigini iddia ettikleri Fatma'yi anne evine gonderdi. Bakire oldugunu iddia eden Fatma intihar etti. Intihar etmese de belki de aile "namusu"nu temizlemek icin oldurulecekti. Otopside bakire oldugu ortaya cikti.
Toplumun ahlaki degerlerini kanunlar ile uygulamaya calisan kanun yapicilar ve uygulayicilar tecavuz edilen kadinla evlenilmesi durumunda vatandas magdur olmasin diye cezanin kaldirilmasini onerdiler.
14 yasinda bir kiza babasina is bulma vaadiyle cinsel organini oksatip oynattigi, kendi organiyla oynatttigi iddia edilen 74 yasindaki adamin, "TÜRKIYE CUMHURIYETI ADLI TIP KURUMU"'nun aldigi, "kiz ruhsal ve bedeni olarak zarar gormemistir" karari ile tutukluluk hali sona erdirildi. "Hukuk"'a tecavuz edildi. Kararin kendisinin insanlik disiliginin yaninda su soru akillara geldi: Cinayete tesebbus eden biri basarisiz olursa serbest mi kalmali?
Iste bu haberler isiginda dünya tarihinin en vizyoner kisiliklerinden Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülügünde tüm Türk toplumu olarak kurdugumuz Cumhuriyet'imizin 85. Yas Günü'nu buruk bir ruh haliyle kutlarim. Ne yazik ki Cumhuriyet'imiz basarisiz durumdadir.
ek: Sinir ile yazdigim iletimdeki hatalari duzelten Nuri ve Yigit'e tesekkur ederim.
Comments