Omikron üzerine bir iki not
Foti Benlisoy'un hatirlattigi ve Marx ve Engels'in öngördügü gibi "krizi kriz" ile cözen ultra-kapitalist Erdogan iktidarinin bir aydir uyguladigi sok terapisi yüzünden kamuoyunun baska bir sey konusacak hali kalmadi.
Ancak Korona insanin yarattigi krizlere aldirmadan, milyarlarca senedir kendine bicilen görevi "ask ile yapmaya -mide kaldirici icerik uyarisi-" devam ediyor: bölünüyor, cogaliyor, bir sonraki insani hasta ediyor.
Beklentilerimizden, umutlarimizdan, hayallerimizden farkli olarak 2022'ye yepyeni bir epidemi ile giriyoruz desek yanlis olmaz. Ancak 2020'ye girisimizin aksine hem tibbi hem de toplumsal olarak daha hazirlikliyiz. Bu sefer sonumuz asagidaki gibi olmayacak:
Almanya sonbahardaki politik dalgalanmayi geride biraktigi icin tartisma baska bir eksende dönüyor. Bu nedenle basin ve sosyal medyadan Omikron ile ilgili baska bilgiler alabiliyorum. Bunlari kisa kisa paylasmak istiyorum.
Omikron daha fazla bulasici mi?
Ne yazik ki hem artik bir ömür gibi geride kalan orijinal virüsten (alpha) hem de delta'dan cok daha bulasici. Enfekte bir kisinin maske gibi önlemler olmadan ortalamada kac baska kisiyi enfekte ettigini gösteren R0 katsayisi alpha icin 2.5, delta icin 3.6, omikron icin 7.2.
Ingiltere ve Güney Afrika'da bu varyantin ilk ciktigi ve toplumsal tedbirlerin alinladi durumlarda enfeksiyon sayisinin 2 günde bir 2 katina ciktigi görüldü. Bu 2020'deki ilk dalgada bile 3'ün altina düsmemisti Almanya'da.
Eger önlemler sikilastirilmaz ise dalga yerine duvar demek zorunda kaliyor ülkeler. Sizin carptiginiz degil, size carpan bir duvara:
Omikron daha hafif mi seyrediyor?
Bu soru cok katmanli ve Ingilizce deyim ile "loaded question." Yani aslinda cevabin evet olmasini ve bunun da icimizi rahatlatmasini umdugumuz bir soru. 3 senelik bir epidemiden ve hayal kirikliklarindan sonra cok dogal bir beklenti.
Öncelikle Güney Afrika verilerinde gercekten de ilk dalgaya göre daha az hastaneye yatan kisi oldugu acik. Ancak virüsün daha fazla hasta edici olup olmamasindan bagimsiz bir aciklamasi daha var bunun. Güney Afrika daha gec baslamis olsa da asilamanin etkili bir koruma sagladigi bir anda yakalandi bu varyanta. Ayni zamanda asilama gec basladigi icin büyük bir kesim de hasta olarak bagisiklik kazanmis oldu. Dolayisiyla ilk 3 dalgaya göre ilk defa bagisiklik kazanmis bir populasyonda hesaplaniyor hastaneye yatma orani. Asilarin ve hastalik gecirmis olmanin bagisikligi da beklenen ve klinik calismalarda görüldügü gibi agir hastaliktan koruyor. Güney Afrika'dan cikan ilk bilimsel calismalar bu etkinin hafif seyirleri aciklayici olabilecegini belirtiyor.
Agir hastaliga ve hastane yatmaya yolacan seyin virüsün kendisinden ziyade cigerlerde asiri su toplamaya yol acan bagisiklik sistemi tepkisi oldugunu unutmamak lazim. Virüsteki degisiklikler bu mekanizmayi ne kadar etkiliyor, bunun icin biraz daha zamana ve bilimsel calismaya ihtiyac var.
Bu calismalardan biri omicronun bogaz dokusunda ciger dokusuna göre daha iyi yayildigini gösterdi. Bu calismanin labratuar ortaminda izole dokular üzerinde yapildigini ve gercek dünyaya ne kadar tasinabileceginin daha belli olmadigini da not etmek lazim. Ancak bu daha hafif hastalik seyrinin omikron'daki varyasyonlarla alakali olabilecegi konusunda bir umut veriyor.
Yine, yeniden: Flatten the curve, ya da biraz empati lütfen
Omikron gercekten de varyasyonlar nedeniyle daha hafif seyrediyor olsa bile bu ancak kisisel seviyede bir rahatlama yaratmali. Zira pandeminin basindan beri konusulan üssel artis (exponential growth) bize Omikronun cok daha fazla insani enfekte etmesi ayibinin, daha hafif hastalik seyrine sebep olmasi özrüyle örtülmedigini söylüyor.
Bir düsünce deneyi yapalim. Diyelim ki Omikron 2 kat daha fazla bulasici ve 100 kat daha az hastaneye yatiriyor. 2 kat bulasicilik her yeni enfeksiyon ile katlanirken 100 kat hep 100 kat kaliyor. 7. bulasmadan sonra 2^7=128 kat daha fazla kisi hastalaniyor ve bu kisilerin 100 kat daha az olasilikla hastaneye yatmasi etkisini yitiriyor
Biliyorum cok sikildik ve asidan sonra hayati bambaska hayal etmistik. Ama sayilar sosyal kisitlama yapmamizi gerektiriyor. Bu politikacilarin üstünde anlasmasini beklememiz gereken bir durum. Bu fikir sizi sinirlendirdiginde ya da üzdügünde lütfen hastanede calisanlarin yerine koyun kendinizi. 4. kez koronali insan dalgasi altinda ezilmenin, hergün baktiginiz insanlarin uzay gemisi gibi odalarda ailelerinden uzak ölmesini izlemek zorunda kalmanin ne demek oldugunu düsünün.
Eger bu duygusal cagri sizi ikna etmiyorsa mantiksal cagri da yapilabilir. Sosyal kisitlama olmadan devam ederse popülasyonun %10 ile %20'sinin hafif de olsa hasta olacagini hesaplamak zor degil. Bunlardan hicbiri hastaneye kaldirilmasa bile evde yatiyor yatmasalar bile izole edilmis olacaklar. Bunun toplumsal güvenilirlikten (hastanelerin ve kritik altyapinin calisamaz hale gelmesi) tutun ekonomik büyük zararlari olacaktir.
Asilar, ya asilar?
Omikronu genetik olarak ilk defa inceleyen iki biliminsaninin arasindaki chatler twitter'a düsmüstü. Her ikisi de hafif küfürlü bir sekilde bu kadar cok mutasyonun cok korkutucu oldugunu söylüyorlardi. En büyük korku asilarin etkisinin cok düsecegi yönündeydi.
1 ay sonra sansimiza beklenenden daha iyi bir noktadayiz. Bagisiklik sistemi Omikron ile ilk catisma icin 30 kat daha fazla antikora ihtiyac duyuyor. "Hatirlatma" veya burdaki ismi ile "Booster" mRNA asilari ise 25-30 kat bir antikor artisi getiriyor. Bagisiklik sisteminin daha uzun hafizali hücreleri T-Hücreleri ise Omikron'dan cok cok az etkileniyor. Yani asilar calisiyor: agir hastalik gecirmenizi engelliyor.
Engellemedigi bir sey var, bu da enfekte olmaniz. Gazetelerde cikan iki asi hatta üc asiya karsin enfekte oldu haberleri eger "asilar calismadi" mesajini veriyorsa lütfen itibar etmeyin. Hicbir corona asisi hicbir zaman tüm enfeksiyonlari engelleyecek diye gelistirilmedi, bunu da idda etmedi.
Olabiliyorsaniz Booster asinizi olun. Yaza kadar Omikron icin güncellenmis asilarin cikmasi bekleniyor, yazin da bir doz asinizi olun oldurun.
Hep böyle mi devam edecek?
Hayir.
Hayir.
Hayir.
Bu pandeminin bize ögrettigi birsey varsa bu da bilim/politika/sosyoloji ücgeninin yeni bir olguyu birebir yasamadan bu olgu ile ilgili etkili aksiyon alamadigi oldu. Bu kis asili bir sekilde girdigimiz ilk kis oldu. Eger bugünkü tecrübelerimiz yaz basinda elimizde olsaydi boosterlar yaz sonu yapilmis, sonbahar aylarinda lokal yayilmalara karsi lokal ve süreli kisitlamalar konulmus olurdu. Boris Johnson ve sükelasinin "özgürlük günü" PR eventine kimse gitmemis, kis boyu maskeler takilmis olurdu.
Bu anlattigim olasi senaryo önümüzdeki birkac kisi anlatiyor. Ne yazik ki kücücük bir küvette bile bir dalga yaratsaniz bunun sönümlenmesi zaman aliyor. Küresel ölcekteki 4-5 dalganin sönümlenmesi icin biraz zaman gerekiyor. Hayal kirikligina ugramamak icin hayalleri ya gercekci kurmak ya da hayal oldugunu bilmek gerekiyor.
FFP Maskeleri cok iyi koruyor
Almanya devletinin Nobel ödülü alabilmek icin kurdugu ve destekledigi Max Planck Enstitüsü maskeler ve corona yayan aerosoller ile ilgili cok detayli bir calisma yayinladi. Ingilizce özetini burada bulabilirsiniz.
Enfekte bir insan ile kapali bir ortamda bulunan bir baska kisinin degisik maskeleme cesitleri ile 20 dakika durdugu bir senaryo elimizdeki en iyi akiskanlar dinamigi modelleri ile simüle edildi. Buna göre kapali ortamda 3 metrelik bir mesafe bile yeterli degil. 20 dakika sonrasi eger maske takmazsaniz enfekte oluyorsunuz. Iyi takilmis bir FFP2 maskesi ile bu enfekte olma olasiligini %0.14. Türkiye'de kullandigim cerrahi maskeler ile enfekte olma olasiligi %10.
Burdan Omikron icin iki cikarim yapmak mümkün: FFP2 maskesi edinin. Bu maskeleri her aksam temiz havada birakmak kosulu ile 1 hafta kullanmak mümkün. Konusan insanlar ile kapali ortama girecekseniz de lütfen olabildigince ayni insanlarla görüsmeye ve bunu evlerde yapmaya calisin.
Comments