Ikiyüzlü ve Canakyalayicisi
Sampiyonuz. 2 aydir kimyami bozan bir bekleyisin ardindan sampiyonuz. Gece gunduz calisan teknik ekibinki ile, yureklerini koyan topcularinki ile karsilastirilmaz elbet ama yorgunum cok. Oncelikle biraz keyfini cikarip öyle sezon ile ilgili bir yazi yazmak var kafamda. Ustun Alman Teknolojisi Ernst'ine, Deli Ibo'suna, Kan Parasi lakapli Rustu'sune, Kizlarin Pic Adam Tercihi Tello'suna, Porno Yildizi Zapo'suna, Canakkaleli Premier Lig Topcusu Zan'ina, Eto gibi sutlari (!), Messi(!) gibi calimlari ile beni benden alan Ibo'suna, Kartal Gol Gol Gol'leri ile icinde bir holigan yattigini ogrendigimiz sakin aile babasi Sivok'una, Iki basli Avusturya Kartali Ekrem'ine, bir türlü patlayamayan ama Arjantin'li kontenjanindan gönlümde yer eden Feneri Delgado'suna, sezonun en güzel golünü atan, takimin uzak ara en guzel esine sahip olan -yengemizdir- Mert Nobre'sine, CM'de bir forvetin sahip olmasi gereken her ozellikten 15'e sahip olan, all around golcu Bobo'suna, break dans ustasi Holosko'suna, malzemeciler krali Sureyya'sina, bilimsel kondisyoner Morrone'sine, ve felsefi sihirbaz Büyük Mustafa'sina yazacagim güzellemeler yakindadir.
Keske bu yaziyi yazma geregi duymasaydim. 6 senelik bekleyisin mutlu sonuna bu adamlar limon sikmasaydi.
Übermensch Hincal Bey buyurmus. Sampiyonluk Besiktas'a, Sampiyonlar Ligi hakki Sivas'a hediye, ikram edilmis. Gercek sahipleri -Sampiyonluk icin Fenerbahce, Galatasaray; Sampiyonlar ligi icin Trabzonspor- kötü oynayarak hediye etmisler. Demek ki Hincal'a göre kupalar oynanmadan Fenerbahce'nin ya da Galatasaray'indir. Futbol Tanrisi Maradona disinda kimsenin kimseye oynanmadan kupa verme gucu oldugunu dusunmuyorum -ki kendisi Cumartesi gunku macta dualarima karsilik vererek tarafini belli etmistir.
Olimpiyatlar, ya da atletizm sampiyonalari geldiginde sportmenlikten bahseden bu sahsin yaptiginin ikiyüzlülük oldugunu düsünüyorum. Galatasarayli dostlarim alinmasin ama, bu adam Besiktas'li olmamisina sukrediyorum. Basliktaki Ikiyüzlü olan Hincal Uluc'a sampiyonluk kutlamalarimiza da katilan Besiktas'li sanatci Demet Akalin'dan bir sarki yollamak istiyorum: "Sön sözü söyledik, koymadi mi?`"
Canak Yalayicisi ise ilk olarak Jack London'un Martin Eden kitabinda rastladigim bir terimdir. "Kentsoylunun canakyalayicilari" diye bahsediyordu bazi gazetecilerden. Dalkavuk manasina gelen bu harika terimi ise yüzükleri ve ask kokulu, gizemli, buhranli, pembe seri tadindaki yazilari ile genc kizlarin sevgilisi olan Besiktas'li spor yazari arkadasa yolluyorum. Adi neydi, onu bile unuttum. Oyle silik bir karakter kendisi.
Comments